Şişmanlık Nedir?

Şişmanlık, kişinin yaşına, cinsiyetine ve boyuna gore Dünya Sıhhat Örgütü (WHO) tarafınca belirlenen düzgüsel standartların üstünde bir vücut ağırlığına ve yağ oranına haiz olmasıdır. Vücut ağırlığına gore şişmanlık derecesi sınıflandırılmaktadır. Sadece vücut ağırlığı daima tek başına belirleyici değildir. Vücut tipi ve cinsiyet de sınıflandırmada mühim rol oynar. Bilhassa erkeklerde kas kitlesinin oldukca artabileceği de düşünülürse tek başına vücut ağırlığının yüksek olması kişinin şişman olduğu anlamına gelmez. Hem de yağ oranının da ölçülmesi gereklidir.

Gövde Kitle İndeksi/BKİ (Body Mass Index/BMI) olarak malum oran kişinin bu sınıflandırmada hangi aralıkta bulunduğunu gösterir.

BKİ = Vücut ağırlığı (kilo) / Boy(m)2

Yaş      BKİ-Olması ihtiyaç duyulan aralık

19-24  19-24

25-34  20-25

35-44  21-26

45-54  22-27

55-64  23-28

65 yaş +          24-29

Yaşa gore belirtilen aralığın üstünde bir BKİ değerine haiz olmak şişman/şişman sınıfına geçildiğini gösterir. BKİ 30’un üzerine çıktığında aşırı kiloluluk (aşırı şişmanlık) olarak değerlendirilir. 40’ın üzerine çıktığında ise morbid aşırı kiloluluk (ölümcül şişmanlık) olarak adlandırılmaktadır. Aşırı kiloluluk söz mevzusu olduğunda vücut pek oldukca sıhhat riskine davetiye çıkarmış ve zemin hazırlamış anlama gelir.

Şişmanlık doğumdan erişkin olana dek karşılaşılan bir problem olabileceği şeklinde hayatımızın herhangi bir döneminde kısa ya da uzun süre karşılaşabileceğimiz bir problem da olabilir. Her ne süre olursa olsun şişmanlamanın temel sebebi, gıda olarak alınan enerjinin (kalorinin) vücudun harcama kapasitesinin üstünde olmasıdır. Alınan enerji / Harcanan enerji oranının artmasıyla birlikte vücut yağ depolamaya adım atar. Üstelik bunun aşırı miktarlarda olması da gerekmez. Her gün 200 kcal’lik (ortalama 3 dilim ekmek) bir enerji fazlalığının vücut tarafınca depolanması 1 ay sonrasında 1 kilo’lık bir yağ dokusu haline dönüşmesiyle sonuçlanır. Zayıflama/rejim döneminde yaptığımız küçücük kaçamaklar bu yüzden zayıflamayı engellemektedir.

Şişmanlık Niçin Olur?

Daha ilkin tanımladığım şeklinde kilo alma/şişmanlama gıda tüketiminin artmasıyla birlikte ortaya çıkmaktadır. Sadece hayatımızda bazı dönemler bu durumun oluşmasını kolaylaştıracak yönde zemin hazırlayabilir. Bu etkenlerin başlangıcında hareketsizlik gelmektedir. Şundan dolayı gıda tüketimi aynı bile kalsa hareketsizlik sebebiyle harcanan enerji azalacak ve denge kilo alma yönünde değişecektir. İş değişikliği, masa başı emek harcama, spor yapmayı bırakma, hastalık sebebiyle hareketsiz kalma, ev-iş arası devamlı otomobil kullanma, evde sürekli yatar poziyonda dinlenme, şişmanlama sebebiyle hareket kısıtlaması vb. nedenler harcanan enerji miktarını azaltır ve kilo almamıza niçin olur. Hareketsizlik haricinde bazı hormon hastalıkları (troid, böbrek üstü bezi, pankreas vb.), depresyon, gebelik (hamilelik) ve/yada emzirme (lohusalık) periyodu, bazı ilaç tedavileri (kortizon, kemoterapi vb.), iştah fazlalığı şeklinde durumlar da şişmanlamaya niçin olmaktadır. Şişmanlığa giden yolda en belirgin hatalı davranışlar şu şekilde ortaya çıkar:

Aşırı yiyecek (porsiyon fazlalığı)

Oldukça çeşitli ve fazla yiyecek

Süratli yiyecek

Azca çiğneyerek acele acele yutmak

Azca su içmek

Öğün atlamak

Öğünlerde azca yiyecek , abur cubur atıştırmak

Tv yada bilgisayar başlangıcında yiyecek

Çağrı ve iş yemeklerinde fazla yiyecek

Alkolü fazla içmek

Yatıncaya kadar bir şeyler yiyecek

Yüksek kalorili besinler tercih etmek (tatlılar, yağda kızartmalar vb.)

Et ve hamur harcı işi ağırlıklı beslenmek

Sebze ve meyveyi azca sıklıkta yiyecek

Hazır gıdaları sık sık yiyecek (fast food)

Hareketsizlik

Geç uyanmak, güne geç adım atmak

Bu maddelerden birkaç tanesinin bile bir arada bulunması kilo alma yolunda kaçınılmaz bir yön çizmektedir.