Narkolepsi

Halk içinde bilinmiş olduğu şekliyle uyuklamak, uyuyakalmak, oldukça uyumak ya da ayakta uyumak olarak malum bir hastalıktır. Uyku hastalığı olarak da malum narkolepsinin en büyük özelliği düzgüsel dışı zamanlarda oluşan uyku hali ve ani uyku ataklarıdır. Narkolepsi kronik bir uyku bozukluğudur.

NARKOLEPSİ BELİRTİLERİ NELERDİR?

Narkolepsi, gün içinde önlenemez uyku ataklarının olduğu, uyku haricinde da kişinin kendisini devamlı bitkin hissettiği bir sorundur. Narkolepsininin emareleri içinde hastaların kaslarında gevşeme olması vardır. Genel anlamda uykuya dalma esnasında kol ve bacaklarda, gövdede ani kuvvet kaybı oluşabilir. Narkolepsinin bir başka emaresi de toplumda “Karabasan” olarak malum uyku felci durumudur. Kısaca hasta uykuya dalma esnasında yada uyanırken bazı halüsinasyonlar görmektedir. Uykunun birçok evresi bulunur ve uyku evreleri kişinin fizyolojik değişimine nazaran şekillenir. Mesela yenidoğan bebekler belli bir yaşa kadar sık sık uyumaktadır. Yaş ilerledikçe gündüz uykuları olmaz bir tek gece uyunur. Şahıs yaşlandıkça yeniden bebeklik dönemine benzer bir uyku sürecine girer. Sadece narkolepsi hastalarında durum bu şekilde değildir. Hasta gün içinde pek oldukça yerde uyuyakalabilir.

Narkolepsinin emareleri şu şekilde özetlenebilir:

  • Olur olmaz yerlerde gelen uyku atakları
  • Devamlı hissedilen bitkinlik
  • Kol, bacak ya da gövdede kuvvet kaybı
  • Karabasan olarak malum uyku felci (REM uykusu bozukluğu)
  • Uykuya dalarken ya da uyanırken görülen halüsinasyon
  • Bakışlarda donukluk
  • Gündüz saatlerinde odaklanma ve uykulu olma problemi

NARKOLEPSİ NEDEN OLUR?

Uykunun evreleri vardır. Non-REM ve REM olarak iki uyku evresi görülür. Non-REM uykusu 4 evreden oluşur. Evre 0 diye adlandırılan devrede uyanıklık durumu değişmiştir. Evre 1’de uyku bastırır. Bu devrede uyandırılan şahıs uyumadığını uyanık bulunduğunu söyler. Evre 2′ de şahıs uyandırıldığında uykuda bulunduğunu fark edebilecek kadar uykuda kalmıştır. Evre 3 ve Evre 4 esnasında kişinin beyin dalgaları yavaştır. Daha sonrasında da REM uykusuna geçilir. Sadece narkolepsi hastaları REM uykusuna süratli ve erken girerler. Sebebi tam olarak bilinmeyen narkolepside araştırmalarda Tip 1 narkolepsisi olan kişilerde hipokretinin düzeyinin düşük olduğu belirlenmiştir. Hipokretin REM uykusunu düzenleyen bir nörokimyasaldır. Bilhassa katapleksi şu demek oluyor ki kaslarda kuvvet kaybı yaşayan bireylerde hipokretin seviyelerinin düşük olduğu görülmektedir. Hipokretin üreten hücrelerin niçin kaybolduğu hemen hemen bilinmemekle beraber uzmanlar bunun bir otoimmün reaksiyondan kaynaklandığından şüphelenebilmektedir. Bazı çalışmalarda narkolepsinin kalıtımsal olduğu ifade edilmektedir sadece bir ebeveynden bu probleminin çocuğa geçme riski ortalama yüzde 1 şeklinde düşüktür.

Narkolepside hem gece hem de gündüz Non-REM evresini yaşamadan REM uykusuna girmek mümkündür. Narkolepside yaş ve aile öyküsü şeklinde bazı risk faktörleri de bulunmaktadır. Tipik olarak 10-30 yaş içinde bir dönemde başlayabilen bir sorundur eğer narkolepsi geçiren bir aile üyesi var ise riski yüzde 20-40 içinde artırabilir.

NARKOLEPSİ TEŞHİSİ NASIL KONULUR?

Mevzusunda uzman bir nöroloji doktoru uykulu hal ve ani kas tonusu kaybı var ise teşhis koyabilir. Sonrasında uyku analizi yapılır. Nöroloji uzmanı detaylı bir uyku geçmişi öyküsünü sorgular. Epworth Uykululuk Ölçeği ile hastaya bazı sorular sorulur. Sorular içinde hastanın otururken ya da okurken, tiyatro ya da toplantı şeklinde yerlerde, söyleşi esnasında, öğle yemeği sonrasında, tv izlerken, otomobil kullanırken yada bir saati aşmayan seyahat esnasında uykululuk halleri sorgulanır. Ölçekte, “Asla uyuklamam”, “Kimi zaman uyuklarım”, “Genel anlamda uyuklarım”, “Ne olursa olsun uyuklarım” şeklinde yanıtlar bulunmaktadır. Bu yanıtlar sonrasında puanlanmaktadır. 10 puan altı düzgüsel, 10-15 puan artmış uykululuk, 16 puandan büyük sonuçlarda tehlikeli uykululuk hali olarak değerlendirilir. Uzman doktor bir ya da iki hafta süresince detaylı bir uyku günlüğü isteyebilir. Böylece uzman uyku düzeni, uykululuk ve uyanıklık sürelerini net olarak görebilir. Buna ek olarak aktigraf aleti ile aktivite ve uyku süreleri ölçülür. Ek olarak Polisomnografi (PSG) ve çoklu uyku latans testleri de narkolepsi teşhisiyle derecesini belirler. Polisomnografi testi geceyi uyku merkezinde, hususi bir odada geçirmeyi ihtiva eder. Bu testle beyin dalgaları, kas aktiviteleri, kalp ritmi, göz-vücut hareketleri ve solunumu algılayan elektrotlar yardımıyla ölçümlenir. Derhal akabinde de çoklu uyku latans testi yapılır. Bu kontrol gün içinde uyuklamanın ne kadar sürdüğünü ölçer.  Elektrodlar çıkarılmadan 4 kez 2’şer saat aralıklarla 20 dakika sürelerle dinlenmeye de olanak sağlanacaktır. Bu sürelerde uyku kayıtları alınır ve eğer şahıs narkoleptikse bu kısa sürelerde bile uykunun REM evresini uyur. Bu iki testin bulgularıyla beraber oldukça ender olarak HLA tiplemesi için alınan kan testi ile beraber narkolepsi teşhisi konulabilmektedir.

NARKOLEPSİ TEDAVİSİ NASIL YAPILIR?

Uyku averaj 8 saatlik bir süreçtir. Doğal uyku ihtiyacı kişiden kişiye nazaran değişebilir. Kimileri 6 saat uykuyla sıhhatli olur kimileri 10 saat. Kısaca 6-10 saat haricinde bir uyku dilimi var ise bu kişilerde uyku problemleri vardır. Bunların önüne geçebilmek için ilk olarak uyku hijyeni sağlanmalıdır. Uyku hijyeni için mühim noktalar şunlardır:

  • Akşamları aşırı yiyecek yenmemeli, uykudan birkaç saat öncesinde yiyecek kesilmeli
  • Potasyum değerleri dengede tutulmalı
  • Zamanında yatmaya dikkat edilmeli
  • Uyunacak ortam temiz olmalı
  • Uyunacak ortam ışıklandırma, ısı ve havalandırma açısından uygun olmalı
  • Uyunacak yerde telefon, tablet, tv şeklinde aletler bulunmamalı
  • Uyunacak ortamda kitap okunmamalı
  • Yatak, yorgan şeklinde materyaller kişiye uygun olmalı
  • Uykudan önceki 4-5 saatlik süreçte kafein, alkol alınmamalı; sigara içilmemeli
  • Gündüz uykularında 45 dakika aşılmamalı