Dil ülseri

Ağız ülserleri yada aftöz ülserler olarak da adlandırılan ağız içi yaralar (halk içinde ağız yarası olarak da bilinir) en yaygın ağız sağlığı hastalıklarından biridir. The New York Times, erişkinlik çağındakiler kişiler ve genç erişkinlerde ağız ülseri oluşma ihtimalinin daha yüksek bulunduğunu, fakat bunun her yaştan insanda meydana gelebileceğini bildirmektedir. İşte bu yaygın ağız içi yaraların emareleri, sebepleri ve tedavileri hakkında bilmenizde fayda olan her şey.

Ağız içi Yarası Emareleri

Ağız içi yarası, yuvarlak şekilli bir ağız ülseridir. Çoğu zaman bu ülserler beyaz yada sarı renkli olup kenarları kızarık görünüme haizdir. Ağız içi yaralar yüzeysel olsa da, bilhassa yiyecek yerken yada konuşurken ağrı oluşturabilir.

Bu yaralar ağız içinde birçok yerde oluşabilir. Bu tarz şeyleri yanaklarınızın yada dudaklarınızın iç kısımlarında, diş etlerinizde, damağınızda yada dilinizin üstünde bile görebilirsiniz.

Kimi zaman, semptomlar ağız içi yarası ortaya çıkmadan ilkin başlayabilir. Bazı insanoğlu ilk başta bir karıncalanma yada yanma hissi farklıdır, arkasından birkaç gün sonrasında ağız içi yarası oluşur.

Her iki ağız sağlığı rahatsızlığı oldukça değişik olsa da ağız içi yarası kolayca uçukla karıştırılabilmektedir. Uçuklara herpes simpleks virüsü niçin olur ve çoğu zaman dudakların kenarında görülür. Bunlar kimi zaman burun çevresinde yada çenenin altında da oluşabilir. Öte taraftan ağız içi yarası (aft) ise ağız içindeki dokularda oluşur.

Ağız İçi Yarası Türleri

Şaşırtıcı gelebilir sadece birden fazla ağız içi yarası tipi vardır. Her ağrının değişik semptomları ve neticeleri vardır ve bazıları öbürlerinden daha yaygındır.

Minör aftöz ülserler.  En yaygın görülen ağız içi yarası (aft) türüdür. Bu yaralar küçüktür ve çoğu zaman çapları 1 santimetreden daha ufaktır. Mayo Clinic’e gore bunlar bir ya da iki hafta içinde iz bırakmaksızın iyileşmektedir.

Majör aftöz ülserler.  Bunlar daha şiddetli bir aft türüdür, sadece her neyse ki minör aftöz ülserler kadar yaygın değildir. Yaraların çapı çoğu zaman 1 santimetreden daha büyüktür. Minör aft yaralarından daha büyük olmalarının yanı sıra daha derin olabilirler. Majör aftlar oldukça acı verici olabilir. Bu yaraların iyileşmeleri altı hafta yada daha çok sürebilir ve geniş yara izleri bırakabilirler.

Herpetiform ülserler.  Oldukca ender görülen bu ülserler, ağız içi yarası olan oldukça azca kişiyi etkilemektedir. Adının herpetiform olmasına rağmen, herpes virüsünden kaynaklanmaz. Mayo Clinic’e gore bunlar 10 ila 100 aft içinde vücudun herhangi bir yerinde gruplar hâlinde oluşur ve bu ufak aft grupları kimi zaman büyük bir ülsere dönüşebilir. Buna karşın, bunlar çoğu zaman ortalama yedi gün içinde iyileşirler ve yara izi bırakmazlar.

Ağız İçi Yarasının Sebepleri

Ağız içi yaralarının tam sebebi hemen hemen bilinmemektedir. Teoriye gore, oral ülserler, vücudun beyaz kan hücreleri, bağışıklık sistemi bozukluğu sebebiyle sıhhatli hücrelerin yerine ağzın içindeki hücrelere saldırdığında ortaya çıkar. Mayo Clinic, tekrarlayan (rekürran) aft problemi olan kişilerin çoğu zaman aynı rahatsızlığa haiz aile bireylerinden oluştuğu için bu yaraların kalıtsal olabileceğini belirtmektedir. Aile bağlantısına genlerden ziyade ortak çevresel faktörler de niçin olabilmektedir, dolayısıyla mevzuyla ilgili daha çok araştırma gerekmektedir.

Dentistry IQ, ağız içi yarasının bilhassa çocuklarda beslenme eksikliğiyle ilişkili bulunduğunu belirtmektedir. B12 vitamini eksikliği yada kalsiyum, folik asit yada çinko şeklinde bir gıda öğesi, ülserimsi salgına niçin olabilir yada bunu daha da kötüleştirebilir.

Araştırmacılar, bir kişinin ağız içi yarası salgını yaşamasında birden fazla faktörün etkili olabileceğini düşünmektedir. Bu faktörler çevresel tetikleyicilerin ve belirli sıhhat rahatsızlıklarının bir birleşimini içerebilir.