Deri kanseri

Deriye rengini veren melanin adlı renk pigmentleri, melanosit denilen cilt hücreleri tarafınca üretilir. Bu hücrelerin kontrolsüz bir halde bölünüp çoğalması sonucunda meydana gelen cilt kanseri melanom yada melanoma olarak tanımlanır.

Melanomlara öteki cilt kanserlerine gore daha azca rastlanır sadece cilt kanserine bağlı ölümlerin ortalama olarak %75’i melanomlara bağlı olarak gelişir. Kanser hücreleri fazlaca süratli büyüyen ve sistemik olarak yayılan bir davranış sergiler. Tüm kanser çeşitlerinde olduğu şeklinde cilt kanserinin tedavisi için de erken tanı büyük ehemmiyet taşır, dolayısıyla ciltte meydana gelen kanser belirtilerinin erken fark edilmesi ve doğru değerlendirilmesi son aşama önemlidir.

Cilt kanseri emareleri nedir?

Malign melanom ciltte mevcud bir ben üstünde yada düzgüsel deri hücresinde meydana gelebilir. Ortaya çıkan bir kir yada lezyonda görülen birkaç işaret akla melanom şüphesini getirebilir. Bunlar;

lezyonun bakışımlı şekilli olmaması,

doku sınırlarının düzensiz, girintili çıkıntılı ve pürüzlü olması,

lezyonda birden fazla renk yada renk tonunun bulunması,

lezyon çapının 5 mm’den daha büyük olması,

belli bir zamanda lezyonun renginde yada şeklinde değişim meydana gelmesi şeklinde sıralanabilir.

Melanom özelliği gösteren lezyonlar çoğu zaman siyah ya da koyu kahverengi bir kir yada kabartı şeklinde ortaya çıkar ve zaman içinde gelişme gösterir. İlerleyen dönemlerde melanomun koyu rengi açılır ya da lezyonda pembe yada mavi renkler görülebilir. Ender olarak renksiz lezyonlar da gelişebilir. Dolayısıyla ciltte meydana gelen bir lezyon fark edildiğinde renk ve biçim açısından takip edilmeli, ten renginde yada pembe tonlarında görülen kabartılar da dikkate alınmalıdır. Hastalığın erken tanı ve doğru tedavi şekilleri ile tamamen denetim altına alınabildiği ve kati kurtuluş imkânının bulunmuş olduğu unutulmamalıdır.

Cilt kanseri sebepleri nedir?

Öteki kanser çeşitleri şeklinde melanomlar da sıhhatli genlerin mutasyona uğramasına ya da kontrolsüz çoğalmayı baskılayan genlerin fonksiyonlarında meydana gelen bir bozulmaya bağlı olarak ortaya çıkar. Malign melanom %10 oranında ailesel geçiş gösterdiği için bu hastalığın gelişmesinde genetik yatkınlık oldukça önemlidir.

Tüm bunlara ek olarak cilt tipi, ciltte ben varlığı, ultraviyole ışınları şeklinde çeşitli etmenlerin de melanom gelişme riskini artırdığı söylenebilir.

Açık tende, kızıl saçlı ve çilli insanoğlu cilt kanseri gelişmesi açısından en fazla risk altında olan gruplardan biridir.

Ciltte bulunan benlerin fazlaca büyük bir oranı asla kansere dönüşmeyen benlerdir. Sadece ciltte fazlaca fazla sayıda ben bulunmasının melanom riskini artırdığı söylenebilir.

Uzun süre direkt güneş ışığına maruz kalmak da cilt kanseri gelişme riskini artıran etmenlerden biridir.

30 yaşından ilkin solaryum kullanımı cilt kanseri riskini büyük oranda artırır.

Kişinin hastalık öyküsünde melanom bulunması ve birinci aşama akrabaların cilt kanseri geçmişi bu hastalığın görülme sıklığı ile direkt ilişkilidir.

Xeroderma pigmentosum hastalığı ultraviyole ışınlarının cilt hücrelerinde hasara yol açmış olduğu ve bu hasarın sıhhatli hücreler tarafınca onarım edilemediği bir kalıtsal hastalıktır. Bu hastalığa haiz olan kişilerde tüm cilt kanserlerinin görülme sıklığı büyük oranda artış gösterir.

Cilt kanseri iyi mi anlaşılır?

Cilt kanseri emarelerini gösteren ve melanom şüphesi taşıyan lezyonlar ilkin fizyolojik muayene ile detaylı şekilde değerlendirilir. Ondan sonra tabip tarafınca tercih edilen tarama yöntemine gore dermoskopik yada histopatolojik araştırma yapılır.

 

Dermoskopik araştırma, lezyonun hususi ışık sistemine haiz dermoskop adlı bir aygıt ile görüntülenmesi işlemidir. Gelişmiş aydınlatma sistemi ile lezyonun üst tabakaları detaylı bir halde görüntülenebilir. Bu yöntem erken tanı imkânı sunması ve hiçbir yan etkiye niçin olmamasından dolayı çoğunlukla tercih edilen bir tanılama yöntemidir.

Histopatolojik araştırma yapılabilmesi için tümörlü lezyonun tamamen çıkarılması ve laboratuvar ortamında patoloji uzmanları tarafınca incelenmesi gerekir. Ilk olarak lezyonun çıkarılacağı bölgeye lokal anestezi uygulanır ve arkasından şüpheli doku doğru sınırlar çizilerek ciltten çıkarılır. Bu yöntem melanom teşhisini kesinleştirebilmek için son aşama mühim bir tanılama yöntemidir.

Cilt kanseri tedavisi

Cilt kanseri tedavisi için en temel tedavi yöntemi cerrahidir. Sadece bununla beraber tek başına ya da bir arada uygulanabilen kemoterapi, immunoterapi ve radyoterapi uygulamaları da tercih edilebilir. Tedavi yöntemi kanser evresine, tümörlü lezyonun özelliklerine ve hastanın taşımış olduğu risk unsurlarına gore belirlenir.

Evre 0 durumundaki cilt kanserleri için uygulanabilecek tek tedavi yöntemi tümörlü lezyonun cerrahi operasyonla çıkarılmasıdır. Hastaya lokal anestezi uygulanır ve arkasından tümörlü doku hem etrafından hem de altından 1/2 santimetre genişliğinde düzgüsel doku ile beraber çıkartılır.

Evre I – II melanomda kanser lenf bezlerine yayılım göstermemiştir. Bu durumda cerrahi girişim ile tümörlü melanom dokusu tamamen çıkarılır ve yayılımın gözlenmediğinden güvenilir olabilmek adına lenf bezlerinden biyopsi alınır.

Evre III cilt kanseri lenf bezlerine yayılım göstermiş olan ileri aşama kanser çeşididir. Bu durumda etkili tedavinin sağlanabilmesi için hem kanserli cilt lezyonunun hem de lenf bezlerinin cerrahi operasyonla tamamen çıkarılması gerekir.