İktidarsızlık

‘Cinsel güç´ bir çok adam için temel konulardan biridir. Penisin sertleşme kabiliyetinin azalması ya da kaybolması bundan dolayı pek gündeme getirilmez. Sadece meydana getirilen emek harcamalar her on erkekten birinde bu şekilde bir problem bulunduğunu ortaya koymuştur. Doğal ki bu sıklığın yaşla da ilgisi var. Genç yaşlarda fazlaca düşük olan bu oran, yaşla paralel olarak artmaktadır.

Erektil disfonksiyonu olanların yalnız yüzde 10 kadarı bu mevzuya deva aramaktadır. Problemi olmasına rağmen doktora başvurmayan, deva aramayanların bu denli fazlaca olmasındaki etkenlerden birinin utangaçlık ya da bu şekilde bir probleminin bulunduğunun başkası tarafınca duyulmasını istememe olmasına rağmen daha mühim bir grup bu mevzuda bir deva bulunduğunu bilmediği için, bir anlamda ´kaderine rıza göstermektedir’.

İktidarsızlık niçin olur?

Bir çok erkekte stres, bitkinlik, kaygı ya da aşırı alkol kullanıldığında bazen karşılaşılan bu durumun kaygı edilecek bir yönü yoktur. Eğer bu durum fazlaca problem edilirse, ´başarısızlık korkusu´ eklenecek ve ruhsal olarak ciddi bir problem haline geldiği için aslına bakarsak geçici bir durumkken durağan(durgun) bir problem haline dönüşecektir. Her birleşmede bundan önceki ´başarısızlık´ anımsanacak, tekrarlama korkusu, cinsel hazzı engelleyerek penisin sertleşmesini önleyecektir. Bundan 20 yıl öncesine kadar erektil disfonksiyonun oluşum mekanizmaları yeterince bilinmediği için olayın bir çok süre ruhsal kökenli olduğu düşünülürdü. Daha sonraki emek harcamalar bunların %70´inde organik problemler da bulunduğunu ortaya koymuştur. Böylece vakaların büyük bir kısmında organik ve ruhsal sorunların bir arada bulunmuş olduğu anlaşılmış oldu.

Erektil disfonksiyonu idrak etmek için penisin sertleşme mekanizmasını ana hatlarıyla gözden geçirmekte yarar var. Cinsel ikazlar karşısında vücutta bazı kimyasal işlemler oluşmaktadır. Penise gelen ve penisten giden sinirlerin de katkısıyla atardamarlardan gelen kan toplardamarların kapanması sonucu penisin yapısını oluşturan süngersi cisimlerin içinde birikmekte ve penisin sertleşmesine niçin olmaktadır. Hemen sonra da toplardamarlar gevşeyerek biriken kanın boşalmasını sağlamakta ve sertleşme sona ermektedir. Bu mekanizmayı etkileyen bir fazlaca organik niçin penisin sertleşmesini engellemektedir.

 

Fizyolojik nedenler

Organik ya da fizyolojik olarak adlandırılan sebeplerin başlıcaları şunlardır;

Atardamarların daralması sonucu penise gelen kanın azalması

Toplardamarların gereğinde kapanamayıp, gelen kanı geri kaçırması

Penise gelen ya da giden damarların hasarlanması

Hormon bozuklukları

İlaçların yan tesirleri

Alkoliklik ya da uyuşturucu bağımlılığı

Şeker hastalığı

Aşırı sigara içmek

Yüksek kolesterol

Penisin süngersi yapısını etkileyen hastalıklar

İnmeler (beyin kanaması vb.) sinir sistemi hastalıkları

Ciddi organik kronik hastalıklar (böbrek yetersizliği, karaciğer yetersizliği vb.)

Ruhsal nedenler

Bir erkekte sertleşme kusurunun ansızın ortaya çıkması, bazı birleşmelerde normalken kimi zaman kusur olması ruhsal etkenleri düşündürür. Kimi zaman tetikleyici unsur kolayca bulunabilir. Mesela cinsel eşiyle ciddi uyuşmazlıklar, sevişme esnasında durdurulma ya da ev yada işte ciddi problemler şeklinde. Cinsel birleşme esnasında doygunluk mevzusunda kaygılar duymak, depresyon yaşamak, ortamın uygunsuzluğu cinsel informasyon azlığı şeklinde mevzular da ruhsal etkenler içinde yer alabilir.

 

Bu şekilde bir sorunla karşılaşan kişilerin ilk olarak bilmesi ihtiyaç duyulan şey, erektil disfonksiyon üstünde bilhassa son yıllarda meydana getirilen çalışmalarla artık bunun tedavisi mümkün olmayan, çaresiz bir dert olmadığıdır. Bunu bilmenin önemi, sebebin organik olduğu hallerde bile olayın içinde ruhsal etkenlerin de katkısıdır. ´Başarısızlık´ korkusu probleminin ağırlaşmasına yol açacaktır.

Bundan sonraki basamak yaşam biçimindeki değişmelerdir. Sigarayı bırakmak, alkol miktarını azaltmak, stresten ve endişelerden uzaklaşmaya çalışmak bir çok kişide deva olacaktır. Bunlarla çözüme ulaşamayanların tıbbi yardım aramaları gerekir. Eğer bünyelerini tanıyan bir aile hekimleri var ise, problemi ilk olarak onunla konuşmaları daha uygun olacaktır. Hekimleri bunu çözemediği taktirde üroloji klinikleri ya da uzmanlarının muayenehanelerine yollayacaktır.

İktidarsızlığın tedavisi nasıldır?

Doktor, yapmış olduğu tetkiklerle probleminin kaynağının ne olduğu ve hangi yöntemlerle tedavi edilebileceğini belirler. Erektil disfonksiyonun tedavisinde bazı yöntemler bulunmaktadır, doktor hastanın durumuna gore bunlardan birini ya da birkaçını bir arada uygulayabilir.

Cinsel yaşamı düzenleme: Bilhassa probleminin ruhsal kökenli olduğu hallerde bunun yararı olmaktadır. Eşlerin cinsel yaklaşımlarını araştırarak bu yönde düzenleyici önerilerde bulunmak yararlı olmaktadır. Sex tedavisi olarak da adlandırılan bu uygulamalar, öteki tedavi şekillerinin yanısıra da uygulanabilmektedir.

Vakum aletleri: Vakum aletlerinin fazlaca değişik modelleri bulunmaktadır. Hepsi neredeyse aynı prensiple çalışan bu aletlerde bir tüp ve bu tüpün içindeki havayı boşaltan bir pompa sistemi bulunmaktadır. Penis bu içine konulmakta ve pompa ile silindirin havası boşaltılarak vakum yaratılmaktadır. Penisin dışındaki bu vakum tesiri ile kan penisin süngersi cisimlerinin içine dolar ve penisin organik ereksiyonu şeklinde sertleşme olur. Kafi ereksiyon sağlanınca penisin dip kısmına bir sıkıştırıcı band yerleştirilir. Silindirin mandalı açılarak içine hava girişi sağlanır ve silindir uzaklaştırılır. Band ile sıkıştırıldığı için kan geri akamayacağından penis ereksiyonu devam eder. Bilinmesi ihtiyaç duyulan husus sıkıştırıcı bandın otuz dakika içinde çıkartılması gereğidir.

Penis içine iğne: Oldukça etkili bir yöntemdir. Hastaya ya da eşine, cinsel birleşme öncesi penisin süngersi cisimlerine iğne yapılması öğretilir. Bu amaçla kullanılan değişik ilaçlar bulunmaktadır. İğne yapıldıktan 10-15 dakika kadar sonrasında ereksiyon gerçekleşmektedir.

İdrar kanalına ilaç: İğnesiz tedavilerden biridir ve oldukça etkilidir. Ufak bir tablet hususi uygulayıcısıyla üretradan (dış idrar yolu) içeri itilir. Burada eriyen ilaç, idrar yolu duvarından emilerek penis dokusunu etkisinde bırakır ve 5-10 dakika içinde ereksiyon gerçekleşir. Ağızdan hap kullanımı: Yakın bir zamana kadar bu amaçla kullanılan ilaç Yohimbin´di. Afrika´da yetişen bir ağaçtan elde edilmiş maddelerden üretilen bu ilaçla meydana getirilen bir fazlaca emek verme ereksiyon sağlamada yararlı bulunduğunu göstermiştir. Halen mevcut, tesiri kanıtlanmış ve lisansı alınmış tek ilaç Viagra´dır. Cinsel birleşmeden bir saat kadar ilkin yutularak kullanılır. İlacı pozitif yönlerinden biri de cinsel uyarılma olmadığı süre ereksiyon olmamasıdır.

Hormon kullanımı: Erektil disfonksiyonu olanların minik bir kısmında niçin hormon bozukluğudur. Bunlar içinde en sık rastlananı, erkeklik hormonu olan Testosteron´un eksikliğidir. Bu şekilde bir durum tesbit edildiğinde bu hormonu içeren ilaçlarla takviye yapılarak başarı göstermiş tedavi sağlanabilir. Testosteron eksikliği laboratuvar testleri ile kanıtlanmadığı sürece bu hormonu kullanmak yarar sağlamadığı şeklinde hormon dengesini bozucu tesir yaratabilir.

Cerrahi tedavi: Erektil disfonksiyonu olan vakaların bir kısmında penis damarlarında, kafi kan akışına izin vermeyecek derecede bozukluklar bulunabilir. Bu şeklinde hallerde meydana getirilen ameliyatla damarlardaki problemler çözülebilir.

Penis protezleri: Ameliyatla penisin içine yerleştirilen cihazlardır. Başlıca iki tipi bulunmaktadır. Bir tipi yarı sert çubuklar şeklindedir. Penise yerleştirildiğinde devamlı bir sertlik yaratır, lüzumlu olmadığı süre aşağıya doğru bükülmeye olanak verir. Öteki tipi daha karmaşık bir yapıdadır. İçerdiği hidrolik sistem sebebiyle gerektiğinde sertleşme sağlar. Bu sertleşme, skrotuma (testis torbası) yerleştirilen bir pompa ile sağlanır. Cinsel birleşme ertesinde de aynı mekanizma ile yumuşama sağlanmaktadır.

Penis protezi konulması esnasında penisin süngersi dokularının mühim bir kısmı çıkarılmaktadır. Bu yüzden hemen sonra başka tedavi şekillerinin kullanılması söz mevzusu değildir. Bu yüzden protez ameliyatına karar vermeden ilkin öteki tedavi şekilleri ile ilgili tetkiklerin yapılmış olması ve kati karar verilmesi gerekmektedir.