Diyabet (Şeker Hastalığı) nedir?

Halk içinde genel olarak  şeker hastalığı olarak tabir edilen Diabetes Mellitus, genel olarak kanda glukoz (şeker) seviyesinin normalin üstüne çıkması, buna bağlı olarak normalde şeker içermemesi ihtiyaç duyulan idrarda şekere rastlanmasıdır. Değişik türevleri bulunan diyabet hastalığı, vatanımızda ve dünyada en sık rastlanan hastalıklar içinde yer alır. Internasyonal Diyabet Federasyonu’nun elde etmiş olduğu istatistiki verilere bakılırsa her 11 yetişkinden biri diyabet hastalığına haiz olmakla beraber her 6 saniyede 1 fert diyabet kaynaklı problemler sebebiyle yaşamını kaybetmektedir.

Diyabet (Şeker Hastalığı) emareleri nedir?

Diyabet hastalığı, bireylerde kendini üç temel emare ile gösterir. Bunlar normalden fazla yiyecek yeme ve doymama hissi, sık idrara çıkma, ağızda kuruluk ve tatlılık hissi ve buna bağlı olarak aşırı su içme isteği olarak sıralanabilir. Bunun haricinde kişilerde görülebilecek öteki diyabet emareleri şu şekilde sıralanabilir:

  • Halsizlik ve bitkinlik hissi
  • Süratli ve istemsiz kilo kaybı
  • Bulanık görme
  • Ayaklarda uyuşma ve karıncalanma şeklinde hastalık hissi
  • Yaraların normalden daha geç iyileşmesi
  • Ciltte kuruluk ve kaşıntı
  • Ağızda aseton benzeri koku oluşumu

Diyabet (Şeker Hastalığı) sebepleri nedir?

Şeker hastalığı sebepleri mevzusunda meydana getirilen birçok araştırmanın neticesinde, diyabet hastalığında genetik ve çevresel sebeplerin beraber rol almış olduğu sonucuna varılmıştır. Temelde Tip 1 Diyabet ve Tip 2 Diyabet olarak iki türü bulunan şeker hastalığında hastalığa yol açan etmenler bu türlere bakılırsa farklılık göstermektedir. Tip 1 Diyabet sebepleri içinde yüksek oranda genetik faktörler rol oynamakla beraber kan şekerinin düzenlenmesinde vazife alan insülin hormonunu üretimi meydana getiren pankreas organına zarar veren virüsler ve vücut müdafa sisteminin çalışmasındaki aksaklıklar da hastalığa sebep olan etmenler arasındadır. Bunun yanı sıra şeker hastalığının daha yaygın görülen türü olan Tip 2 diyabetin sebepleri içinde şu şekilde belirtilebilir:

  • Aşırı kiloluluk (aşırı kilo)
  • Ebeveynlerde diyabet öyküsünün bulunması
  • İleri yaş
  • Hareketsiz yaşam seçimi
  • Stres
  • Gebelik esnasında gestasyonel diyabet oluşumu ve normalden yüksek doğum ağırlıklı bebek dünyaya getirme

Diyabet (Şeker Hastalığı) çeşitleri nedir ?

Diyabet hastalığının türleri şu şekilde sıralanır:

Tip 1 Diyabet (İnsüline bağımlı diyabet): Çoğu zaman çocukluk döneminde ortaya çıkan, pankreasta insülin üretiminin yetersiz olması yada asla olmaması kaynaklı ve dışarıdan insülin alımının mecburi olduğu diyabet hastalığı türü

Tip 2 Diyabet: Hücrelerin kan şekerini düzenleyen insülin hormonuna karşı duyarsızlaşması sonucunda görülen diyabet hastalığı türü

Latent Autoimmune Diabetes in Adults (LADA): İleri yaşlarda görülen, otoimmün (bağışıklık sistemindeki emek harcama bozukluğu sebebiyle vücudun kendi kendine zarar vermesi) kaynaklı Tip 1 diyabet benzeri insüline bağımlı diyabet hastalığı türü

Maturity Onset Diabetes (MODY): Erken yaşta görülen Tip 2 diyabet benzeri diyabet hastalığı türü

Gestasyonel Diyabet: Gebelik esnasında gelişen diyabet hastalığı türü

Yukarıda belirtilen diyabet türleri haricinde halk içinde gizli saklı şeker hastalığı olarak adlandırılan pre-diyabet periyodu, Tip 2 diyabet oluşumunun öncesinde kan şekerinin diyabet tanısı koymak için kafi yükseklikte seyretmeden hafifçe bir yükseklik eğiliminde olduğu, doğru tedavi ve rejim ile beraber diyabet oluşumunun önüne geçilebildiği yada yavaşlatılabildiği döneme verilen addır. Şeker hastalığının en oldukca görülen iki çeşidi Tip 1 Diyabet ve Tip 2 Diyabettir.

Diyabet (Şeker Hastalığı) tanısı iyi mi konulur?

Diyabet tanısında kullanılan en temel iki kontrol açlık kan şekeri ölçümü ve şeker yükleme testi olarak da malum Oral Glukoz Hoşgörü Testi (OGTT)’dir. Sıhhatli bireylerde açlık kan şekeri düzeyi averaj 70-100 mg/Dl içinde değişkenlik gösterir. Açlık kan şekerinin 126 mg/Dl’nin üstünde olması, diyabet tanısının koyulabilmesi için yeterlidir. Bu değerin 100-126 mg/Dl içinde olması durumunda bireye OGTT uygulanarak tokluk kan şekeri araştırılır. Öğün başlangıcından 2 saat sonrasında kan şekerinin ölçülmesi sonucunda kan glukoz seviyesinin 200 mg/Dl’nin üstünde olması diyabet hastalığının, 140-199 mg/Dl aralığında olması gizli saklı şeker isminde olan pre-diyabet periyodunun göstergesidir. Bunların yanı sıra ortalama son 3 aylık kan şekerini yansıtan HbA1C testinin %7’den yüksek olması diyabet tanısını işaret eder.

Diyabet (Şeker Hastalığı) tedavisi şekilleri nedir?

Diyabet tedavi şekilleri, hastalığın türüne bakılırsa farklılık gösterir. Tip 1 diyabette insülin tedavisi ile beraber tıbbi beslenme tedavisi titizlikle uygulanmalıdır. Hastanın rejimi tabip tarafınca tavsiye edilen insülin dozu ve planına bakılırsa diyetisyen tarafınca planlanır. Besinlerin ihtiva ettiği karbonhidrat miktarına bakılırsa insülin dozunun ayarlanabildiği karbonhidrat sayımı uygulaması ile beraber Tip 1 diyabetli bireylerin yaşamı oldukça kolaylaştırılabilmektedir. Tip 2 diyabetli bireylerde ise tedavi beslenme düzeninin sağlanmasının yanı sıra çoğu zaman hücrelerin insülin hormonuna duyarlılığını artırmaya yada direkt insülin hormonu salınımını artırmaya yönelik oral antidiyabetik ilaçların kullanılmasını ihtiva eder.

Diyabet hastalığında dikkat edilmesi gerekenler ve tavsiye edilen tedavi ilkelerine uyulmadığı durumlarda kan şekerinin yüksek seviyelerde seyretmesi, başta nöropati (sinir harabiyeti), nefropati (böbreklerde hasar oluşumu) ve retinopati (göz retinasında hasar oluşumu) olmak suretiyle birçok sıhhat sorununa neden olur. Bu yüzden eğer siz de diyabet hastalığına haiz bir bireyseniz, tertipli olarak kontrollerinizi yaptırmayı dikkatsizlik etmeyiniz.