Prostat Kanseri Nedir?

Vücudu oluşturan hücreler, aynı insan yaşamı benzer biçimde kendilerine özgü bir doğma, gelişme, olgunlaşma ve ölüm evrelerinden geçer. Sadece hücreler gereksinim olmadığı halde çoğalmaya ve büyümeye devam ederse tümör olarak isimlendirilen yapılar oluşur. Bu gelişme iyi huylu şu demek oluyor ki selim karakterde ise vücudun başka bölgelerine yayılma özelliği göstermezler. Kanser olarak isimlendirilen yapılar ise aşırı çoğalmalarının yanı sıra komşu dokulara yayılma özelliği gösteren habis karakterde oluşumlardır. Kanserler geliştikleri dokunun adıyla anılırlar ve bu kanserleşme prostat bezinde meydana gelirse prostat kanseri adını alır. Prostat kanseri erkeklerde en yaygın görülen kanser tipidir ve akciğer kanserinden sonrasında kansere bağlı ölümlerde ikinci sırada yer alır.

Prostat Kanseri Niçin Olur?

Bir erkekte yaşam boyu prostat kanseri gelişme riski %16 iken, prostat kanserine bağlı ölüm riski %2,9’dur. Ailede daha ilkin prostat kanseri almış ferdin varlığı en mühim risk faktörlerinden biridir. Yakın ailenizde prostat kanserine yakalanan adam sayısı ne kadar fazla ise sizin de bu hastalığa yakalanma riskinizde artış meydana gelmiş anlamına gelir.  Sigara içen bireylerde prostat kanseri görülme ihtimali artar. Yaşın ilerlemesi ile beraber kişide prostat kanseri görülme ihtimali artmaktadır. ABD Birleşik Devletleri’nde meydana getirilen çalışmalarda prostat kanserinin en fazla 55 yaş üstü erkeklerde görüldüğü ve tanı alan adamların averaj yaşlarının 72 olduğu bildirilmiştir. Beslenmenin prostat kanseri oluşumu üstüne tesiri incelendiğinde yüksek ısıda pişmiş gıdaların, hayvansal yağ ve kırmızı etten varlıklı beslenenlerin bu hastalığa yakalanma riskinde artış meydana geldiği gösterilmiştir. Yaşam seçimi faktörleri incelendiğinde yüksek vücut kitle indeksine haiz bireylerde prostat kanseri gelişiminin yüksek olduğu tespit edilmiştir. Tempolu adım atma ve yüzme benzer biçimde fizyolojik aktiviteleri tertipli meydana getiren erkeklerde prostat kanseri gelişme riski düşüktür. Sigara içen erkeklerde görülen prostat kanserleri daha agresif seyretmekte ve daha süratli ilerlemektedir. Tertipli egzersizin yanında beslenme stratejileri de prostat kanseri gelişiminde mühim rol oynar.

Bazı yiyeceklerin prostat kanser gelişme riskini arttırdığı tespit edilmesiyle beraber beslenme stratejisinin doğru şekilde planlanması da mühim hale gelmiştir. Bilhassa yağ içinde ne olduğu yüksek ve kolesterolden varlıklı besinlerin tüketiminin sınırlandırılması prostat kanseri gelişme riskinin kontrolünde mühim bir role haizdir. Prostat kanseri riskini arttıran besinlerin yanında, kanserin gelişme ve ölümcül seyretme ihtimalini azaltan besinlerin varlığı da çeşitli emekler tarafınca gösterilmiştir. Tertipli olarak balık tüketen bireylerde prostat kanserinin ölümcül seyretme ihtimali azalır. Turpgiller ailesinden sayılan çeşitli sebzelerin (brokoli, karnabahar, lahana, Brüksel lahanası, pazı, hardal otu) tertipli tüketimiyle beraber bu sebzelerin vücutta oluşan metabolizma ürünleri kanser oluşumuna niçin olabilecek toksik maddelerin vücuttan bertaraf edilmesini sağlar.

Prostat Kanseri Emareleri Nedir?

Prostat kanseri erken dönemde belirgin bir yakınmaya niçin olmazken, hastalığın ilerlemesi ve bezin büyümesi ile beraber kişide çeşitli semptomlara neden olur. Geç dönemde ise çevre organ ve dokulara yayılmış hastalığın tuttuğu organa bakılırsa emareler ortaya çıkabilir. Kanser hastalıklarının genelinde karşılaşılan kilo kaybı ve genel halsizlik hali gene bir geç dönem bulgusudur. Hastalığın ilk aşamalarında prostat bezinin büyümesi ile beraber cinsel ilişki esnasında kişide ağrılı boşalma olabilir. Bu duruma ek olarak prostat kanseri emareleri şunlardır:

  • Geceleri sık sık idrar yapmak amacıyla uykudan uyanma
  • İdrar yapma esnasında yanma yada ağrı hissetme
  • İdrar hayata geçirmeye başlarken gecikme
  • İdrar yapmanın bitiminde damla damla idrar akımının devam etmesi
  • Asla idrar yapamama
  • Zayıf bir akıma haiz idrar yapma, kesik kesik idrar yapma
  • İdrarda kan görülmesi
  • İdrar yada menide kan görülmesi

Bu emareler bir tek prostat kanserine özgü bulgular olmamakla beraber daha kolay çeşitli sıhhat sorunları varlığında da kişide meydana gelebileceği unutulmamalıdır. Emarelere haiz bireylerin probleminin sebebinin tespiti amacıyla bir üroloji uzmanına muayene olması gerekir.

Prostat Kanseri Evreleri Nedir?

Evrelendirmenin amacı hastalığın ne kadar ilerlediğinin ve hangi organ yada organlara ulaştığının tespitinin yapılmasıyla kişinin en uygun tedaviyi almasının sağlanmasıdır. Kanserin bir tek prostat bezinde sınırı olan olması, bölgesel lenf nodlarına yayılıp yayılmadığı ve öteki organlara metastaz olarak adlandırılan yayılımı yapmış olup yapmadığı özelliklerinin değerlendirilmesine evreleme denir. Hastalığın yayılımına bakılırsa lokalize evre, lokal ileri evre ve ileri evre (metastatik) prostat kanseri olarak sınıflandırılır.

Prostat Kanseri Tanı ve Tedavisi

Prostat spesifik antijen şu demek oluyor ki özetlemek gerekirse PSA, prostat kanseri tanısında en sık kullanılan belirteçtir. Prostattan salgılandıktan sonrasında kişinin kan dolaşımına belirli oranda geçebilen bir protein olan PSA’nın kandaki toplam düzeyinin belirlenmesi prostat hastalıklarının tanısında önemlidir sadece prostatın iyi huylu büyümesi ya da iltihaplanması durumunda da yükselebileceği akılda tutulmalıdır. PSA’nın referans aralığı yaşa bakılırsa değişim göstermek ile beraber 4 ng/ml’nin altında olması beklenir.

PSA, prostat haricinde düşük konsantrasyonda düzgüsel ya da habis meme dokusunda, böbrek üstü bezi ve böbrek kanserlerinde de saptanmıştır. İdrar yapma ile ilgili şikayeti olan kişilerde idrar tahlili istenerek kişinin idrarının özellikleri ve ihtiva ettiği hücre yapıları biyokimyasal analizlerle tespit edilebilir. Kan ve idrar testlerinin haricinde prostat hastalıklarının tanısında en mühim aşama dijital rektal muayene olarak adlandırılan makattan parmakla muayenedir. Bu şekilde prostatın büyüklüğü, kıvamı ve üstündeki herhangi bir nodüler oluşum doktor tarafınca tespit edilebilir. Bir öteki tanı yöntemi de ultrasonografi aletinin makattan yerleştirilmesi ile bezin iç yapısına dair özelliklerin görüntülenmesidir. Bu görüntüleme işlemi ile beraber lüzumlu durumlarda tanıya koyma amacıyla prostat biyopsisi alınmaktadır. Bu biyopsi işleminin günümüzde minimum 10 odaklı olması önerilmektedir.