Kabakulak

Kabakulak, bilhassa kulakların yakınında bulunan ve parotis isminde olan, en büyük tükürük bezlerini etkileyen viral bir enfeksiyondur. Hastalık, yüzün her iki tarafında konumlanmış bu bezlerin birinde yada her ikisinde şişmeye niçin olabilir. Adını bu tükürük bezinin kulağa yakın ve şiş olmasından alır. Kabakulak hastalığı esnasında ortalama %70 oranında parotis bezi tutulumu olurken, değişen sıklıkta öteki bezler ve sinirsel yapılar da etkilenebilir. Kimi zaman kabakulak virüsü testis, yumurtalık, pankreas yada meninks (beyni ve omuriliği çevreleyen zar) iltihaplanmasına da niçin olabilir. Kabakulak için antiviral etkili bir tedavi seçeneği yoktur. Tedavi bir tek emareleri hafifletmek ve denetim altına almak için yapılır.

Kabakulak niçin olur?

Kabakulağa paramiksovirus ailesine mensup zarflı bir RNA virüsü olan kabakulak virüsü niçin olur. Bu virüs, ocak ve mayıs ayları içinde daha rahat yayılma fırsatı bulur. Bundan dolayı bu aylarda hastalığa daha sık rastlanır. Kabakulak aşısı bulunmadan ilkin enfeksiyon sıklığı oldukça yüksek düzeylerdeyken, günümüzde bu oran erken ve etkin aşılama ile oldukça aşağılara çekilmiştir.

Kabakulak hastalığı, kişiden kişiye hızla bulaşan bir enfeksiyon türüdür. Virüs; tükürük, burun salgıları ve yakın kişisel temas kanalıyla bir kişiden diğerine kolayca yayılır. Etrafta hasta kişinin varlığı ve bu şahıs ile direk temas hastalıktan şüphelenmek için yeterlidir. Patojen virüsün vücuda girmesinden sonrasında ilk çoğalma solunum yolunun iç yüzeyini döşeyen hücrelerde meydana gelir. Daha sonraları viremi doğrusu virüslerin çoğalması ile bez dokuları ve sinir hücreleri salgın edilir.

Toplu yaşam alanları; bilhassa de evlatların beraber olduğu, okul, kurs, kreş, park, oyun alanı benzer biçimde yerlerde, bu hastalığın kolayca yayılmış olduğu söylenebilir. Kişinin bağışıklığının zayıf olması hastalığın sertliğini belirleyen mühim faktörlerden biridir. Bu sebeple enfeksiyonlara duyarlı bireylerin hastalarla teması engellenmeli, yaşam şartları iyileştirilmeli, semptomatik tedaviler ile bağışıklığı desteklenmelidir. Kabakulak hastalığının bulaşma yolları şu şekilde sıralanabilir:

 

Hapşırma yada öksürme kanalıyla yayılan virüsle temas edilmesi

Enfekte bir şahıs ile ortak çatal bıçak ve yiyecek kaplarının kullanılması

Enfekte olan biriyle yiyecek ve içecek paylaşılması

Öpüşmek

Enfekte kişinin burnuna yada ağzına ve arkasından başka bölgelere dokunarak bu yüzeyleri kontamine etmesi

Kabakulak emareleri nedir?

Etken virüs ile enfekte olmuş bazı kimselerde herhangi bir kabakulak emaresi görülmeyebilir yada semptomlar fazlaca hafifçe olabilir. Emareler çoğu zaman şahıs virüse maruz kaldıktan ortalama iki ila dört hafta sonrasında ortaya çıkar. Virüsle temastan sonraki belirtisiz geçen bu süreye kuluçka periyodu adı verilir. Bu vakit diliminin arkasından ilk klinik emareler ortaya çıkar. Kabakulak ilk emareleri şu şekilde sıralanabilir:

Bitkinlik

Halsizlik

Genel vücut ağrıları

Baş ağrısı

İştah kaybı

Mide bulantısı

Hafifçe ateş

Bu ilk emareleri parotis bezinde şişlik, duyarlılık ve 38 aşama ya da üstü yüksek ateş takip eder. Hastalığın ilerleyen dönemlerinde şişlik, genişleyerek kulak çevresine kadar gider ve yüzde belirgin bir asimetri meydana getirir. Her dört hastadan birinde şişlik tek taraflı görülür. Hastalarda görülebilen öteki bazı emareler şu şekilde sıralanabilir:

 

Çiğneme güçlüğü

Çiğneme esnasında ağrı

Eklemlerde ağrı

Ağız kuruluğu

Hafifçe karın ağrısı

Şişliğin olduğu yüz bölgesinde ağrı

Kabakulak, nadiren yetişkinlerde de görülebilir. Emareler çoğu zaman çocukluklarda görülenlerle benzerdir. Sadece kimi zaman birazcık daha şiddetli olabilir ve komplikasyon riski daha fazladır.

Kabakulak tanısı iyi mi konulur?

Kabakulak çoğunlukla, yalnızca hastanın belirtilerinin incelenmesi ile, bilhassa de yüz şişmesi gözlemlenerek teşhis edilebilir. Hekim ek olarak kati tanı için fiziki muayene yapar ve bazı testler ister. Muayene esnasında bademciklerin pozisyonunu görmek için boğazı denetim eder. Kabakulak hastalığında bademcikler yana doğru itilmiş olabilir. Hastanın vücut sıcaklığı ölçülür. Teşhisi onaylamak için kan, idrar yada tükürük örneği alınıp testler yapılır. Menenjit ya da ensefalit şüphesinde kontrol için bel bölgesinden ince bir iğne yardımıyla omurgaya girilerek beyin omurilik sıvısı örneği alınıp, incelenir.

Kabakulak tedavisi iyi mi yapılır?

Kabakulak viral bir hastalık olduğundan antibiyotik tedavisine yanıt vermez. Antibiyotikler bir tek kanser tedavisi, organ nakli benzer biçimde nedenlerle bağışıklık sistemi baskılanmış bireylerde ikincil bir enfeksiyondan korunmak için doktor tarafınca lüzumlu görüldüğü hallerde reçete edilebilir. Hastalık esnasında daha azca sorun yaşamak ve emareleri hafifletmek için bazı uygulamalar yapılabilir. Bu uygulamalar şunları ihtiva eder:

Hastalık süresince kucak kucak yatak istirahati hem hastanın izolasyonu açısından hem de bağışıklığı güçlendirmek için yararlı olur.

Şişmiş ve kırılgan bezleri rahatlatmak için buz uygulamalı uygulanabilir.

Bolca oranda sıvı alımı yüksek ateş sebebiyle kaybedilen vücut sıvılarının yerine konması için önemlidir.

Ilık tuzlu su çözeltisi ile gargara yapmak rahatlama sağlayabilir.

Çorba, yoğurt ve çiğnenmesi kolay olan yiyecekler tercih etmek (Bezlerdeki şişlik ve duyarlılık sebebiyle çiğnemek acı verici olabilir)

Tükürük bezlerinde daha çok ağrıya niçin olabilecek asitli yiyecek ve içeceklerden kaçınmak gerekir.

Yüksek ateşi düşürmek ve ağrıları hafifletmek için doktorun önerilmiş olduğu ağrı kesici ve ateş düşürücü ilaçları kullanmak rahatlama sağlar.

Kabakulak aşı ile önlenebilen bir hastalıktır. Bu sebeple hastalıktan korunmanın en etkili yolu aşı yaptırmaktır. Aşılı bireyler, etken virüs ile karşılaşmaları halinde hastalığı belirtisiz ya da fazlaca hafifçe emarelerle geçirirler. Kabakulak yayılımını azaltmak için, uygulanan üçlü karma aşı (kızamık, kabakulak ve kızamıkçık) kişiye virüse karşı bağışıklık kazandırmak için çoğunlukla yaşamın ilk yıllarında yapılır.

Kabakulak komplikasyonları nedir?

Komplikasyonlar, yetişkinlerde küçüklere kıyasla daha sık görülür. Bu komplikasyonlar şu şekilde sıralanabilir:

Orşit: Virüslerin testislere giderek şişmesine ve ağrılı hale gelmesine niçin olur. Bu duruma, kabakulağa yakalanan 5 erişkin erkekten 1’inde rastlanır. Şişme çoğu zaman 1 hafta içinde azalır;  duyarlılık bundan daha uzun sürebilir. Orşit, nadiren kısırlığa niçin olabilir.

Ooforit: ‌Hanımlarda görülebilen bu komplikasyon yumurtalıkların ‌enfekte olmasıdır. Yumurtalıklar şiş, kırılgan ve ağrılıdır. ‌Ooforit, 20 erişkin hanımdan birinde görülen ve nadiren kısırlığa neden olabilen bir durumdur.

Menenjit: Virüsün kan dolaşımına geçerek merkezi sinir sistemine bulaşması neticesinde ortaya çıkar. Beyni saran ve meninks isminde olan zarların iltihaplanması durumudur. Oldukça ender görülür.